Daniel Foster kavgaya karıştığında, tüm alışveriş merkezi nefesini tutmuş gibiydi. Göze çarpmayan bir alışveriş merkezi güvenlik görevlisi kıyafeti, onu ikinci bir deri gibi saran güç aurasını gizlemeye pek yaramıyordu. Michael Harris, beklenmedik müdahaleye bakmak için döndüğünde eli hâlâ havada, donakaldı. Kayınpederinin delici bakışlarıyla karşılaşınca gözleri şaşkınlık ve korku karışımıyla büyüdü. "Daniel?" diye kekeledi Michael, sesindeki cesaret kaybolmuştu. Yüzündeki renk solmuş, solgun ve gözle görülür şekilde sarsılmıştı. Baskıcı bir CEO'dan, rezil bir suç işlerken yakalanmış bir adama dönüşüm hızlı ve eksiksizdi. "Evet Michael, benim," diye cevapladı Daniel, sesi soğuk ve kararlıydı. Bakışları Anna'ya kaydı, Anna da ona hem rahatlama hem de inanmazlıkla bakıyordu. Babasının varlığı, ihtiyaç duyduğunu fark etmediği bir dayanaktı. devamı sonraki sayfada...