Davanın Arka Planı
İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi üzerine başlatılan soruşturma, Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü. 19 Mart’ta yapılan operasyonla gözaltına alınan ve 23 Mart’ta tutuklanan İmamoğlu, Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Savcılık iddianamesinde, İmamoğlu hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçlaması yöneltilmiş ve toplamda 8 yıl 9 ay hapis cezası talep edilmişti.
İmamoğlu’nun diploması üzerinden yürütülen bu davanın siyasi bir hesaplaşmaya dönüşüp dönüşmeyeceği ise kamuoyunda en çok tartışılan başlık haline geldi.
İlk Duruşma Önce Ertelendi, Sonra Silivri’ye Alındı
Aslında davanın ilk duruşmasının 11 Eylül’de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülmesi planlanıyordu. Ancak mahkeme kararıyla duruşma bir gün sonraya ertelendi ve yer olarak Silivri Cezaevi gösterildi. Bu karar, hem siyasi çevrelerde hem de hukuk camiasında geniş yankı uyandırdı.
“Diploma Gaspına Karşı Söz Sırası İmamoğlu’nda”
İBB savunma avukatları grubundan yapılan açıklamada, “Diploma gaspına karşı söz sırası İmamoğlu’nda” denilerek tüm meslektaşlarına çağrı yapıldı. Açıklamada, “12 Eylül Cuma günü saat 11.00’de Silivri’de, Ekrem İmamoğlu’nun diploma iptaline ilişkin ceza davasının duruşması görülecektir. Tüm avukat meslektaşlarımızı bu tarihi ana tanıklık etmek için Silivri’ye bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türkiye’nin Gözü Bu Duruşmada
İmamoğlu’nun avukatlarının savunması, siyasi partilerin tavrı ve kamuoyunun tepkileri yarınki duruşmada daha da netleşecek. CHP kanadı, davayı siyasi bir operasyon olarak değerlendirirken; iktidar cephesi ise “hukukun gereği” olduğu görüşünü savunuyor.
Türkiye, yarın Silivri’den gelecek haberlere kilitlenmiş durumda. İmamoğlu’nun savunması, hem kişisel siyasi geleceği hem de Türkiye’nin demokrasi tartışmaları açısından kritik bir dönemeç olacak