Tepkemin gölgesinde kalakaldım, ama çevredeki insanlar kıpırdandı. Başlangıçta bakışlarla başladı; sonra fısıltılar yükseldi, insanların göreceği adaleti arayan adımlar… Böğürtlenleri yerden toplamaya başladılar; kadınlar, gençler, çocuklar… O iş insanının camında şaşkınlık belirdi. Kimsenin beklemediği bir şey oldu: böğürtlenler kuru topraklardan kurtarıldı; emek, gözyaşı ve topluluk huzuru üzerine yeniden kuruldu..
O gün öğrendim ki, küçük meyveler bile bir topluluğu harekete geçirebilir; emek, insana saygı ve dayanışma ile yeniden yeşerir. Torunlarım için sadece bir tabak böğürtlen değil, adalet ve umutla dolu bir ders olmuştu.